GÜNCEL
Anketimiz Katılın
Tekstilde patron olabiliriz!
Gaziantep ekonomisi ihracatla büyüyor. Türkiye´nin en büyük OSB´si olan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi´ndeki sanayi tesisleri dünyanın dört bir yanına ihracat yaparken, ülkeye de önemli miktarda döviz kazandırıyor. İhracatın artması demek, yatırımın, üretimin, istihdamın ve sonuç olarak da milli gelirin artması anlamına geliyor.
5 Haziran 2024 11:03
Türkiye İhracatçılar Meclisi Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, GRT TV'de yayınlanan "Buket Aydın'la Gündem Özel" programına konuk oldu. Kileci, tekstil sektörünün geleceğini, ihracatta yaşanan sorunları, limanlarda yaşanan sıkıntıları anlatırken, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
40 YIL ÖNCE BİR YILDA YAPILAN İHRACAT ŞİMDİ BİR HAFTADA GERÇEKLEŞİYOR
-Sayın Kileci öncelikle Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri 40. Yaşını kutluyor. GAİB ile birlikte bölge ihracatı 40 yılda nereden nereye geldi?
40 yılda açıkçası öyle bir noktaya getirdi ki ülkeyi dünyayı değişim hızı hiçbir şey bu kadar hızlı olmamıştı. Sesten bile hızlı diyecek noktaya geldik. Dünyada dinamikler şartlar sürekli değişiyor. İnsanların iş yapış modelleri bile değişiyor. Bu değişimle beraber en doğru ve mantıklı şekilde yapmamız gerekiyor. Geçtiğimiz 40 yıl içerisinde Gaziantep’te çok önemli işler yapıldı. 1971-1980 arası milenyum dönemi. Tamamen her şeye kapalı bir dönem diyebiliriz. İthalat, ihracat yasak. Çok farklı regülasyonlar, yaptırımlar vardı. Bunlardan çıkıp normal rasyonel piyasalara dönüşün tam o dönemde kurulmuş olan bir birliğiz. Güneydoğu İhracatçılar Birliği 1984 yılında kuruldu. Bundan 40 sene önce yıllık ihracatımız yaklaşık 400 milyonlardaydı. Bugün nerdeyse her hafta 400 milyon ihracat yapar hale geldik. Eminim bu rakam çok kısa sürede belki de günlük rakamların üstüne çıkacaktır. Önceki yöntemler çok daha farklıydı. Canlı hayvan ihracatçıları olarak kurulmuştu. Sonrasında ise kuru meyve, bakliyat, tekstil ve halı bunlara eklendi. Bu geçtiğimiz 40 yıl içerisinde gerek sektörel gerek iş yapış modelleri, insanların performansı, beşeri sermaye her konuda çok ciddi aşamalar kaydetti Türkiye. Biz de onları takip ettik diyebiliriz. Şuan geldiğimiz nokta ise her şeye rağmen kötü değil.
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerinin yapısını bize anlatır mısınız? Kaç Birlik var, hangi illere hizmet veriyor, kaç tane üyeniz var?
Türkiye İhracatçılar Meclisi Türkiye’deki ihracatçıların çatı kuruluşudur. Ve Türkiye’nin yurt dışındaki yüzüdür. Oradaki vizyonudur. Türkiye genelinde yaklaşık 61 birliğimiz var. 14 tane genel sekreterliğimiz var. Bu genel sekreterliklerden bir tanesi de Gaziantep’tedir. Burada bizim 4 tane birliğimiz var. Tekstil, kuru meyve, hububat ve halı. 4 ayrı başkanımız 4 ayrı da yönetim kurulu başkanımız vardır. Bu sektörlere hizmet veriyoruz. Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Cizre, Kilis bir de serbest bölge. Bu bölgelerde kayıtlı 18 bin üyemiz mevcut. Bu yapı ise Türk ihracatçısının, üreticisinin uluslararası regulasyonlar ile nasıl baş edebilir, değişikliklere nasıl uyum sağlayabilir, Türkiye’nin yurt dışındaki yüzü nasıl olur gibi her şeyi organize eden bir sivil toplum kuruluşudur. Bende tekstil, hammaddelerin başkanıyım, aynı zamanda da 4 tane olan birliğimizin koordinatör Başkanlığını yapıyorum.
İKİ TANE KONUMUZ VAR: KUR VE YÜKSEK FAİZ
-İhracatçıların sorunları nelerdir?
Teknik olarak uğraştığımız iki tane konumuz var. Birisi kur bir diğeri ise yüksek faiz. Türkiye’nin hatta dünyanın da en önemli problemi bu. Sonuç olarak kazancımızı döviz karşılığı Türkiye’ye getiren ve belli maliyetleri döviz olan bir oluşumdan bahsediyoruz. Üretim modelimizi, çeşitliliğimizi ve yöntemlerimizi revize ederek belli bir periyot da değiştirmemiz gerekiyor.
-İhracatla ilgili hep rekor denilecek haberler geliyor. İhracatımız ne durumda? Gerçekten rekorlara imza atıyor muyuz?
Evet, tutar olarak atıyoruz. Türkiye her şekilde özellikle Güneydoğu iş dünyasının en önemli aktörlerinden bir tanesi. Öyle bir coğrafi konumumuz var ki çok fazla sektör ve pazar çeşitliliğimiz var. Bu ülkede eğer pazarları ve sektörleri bu kadar yaymamış olsaydık daha farklı durumlarda olurduk. Demem o ki insan eğer ki aklını doğru kullanıyorsa yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
EN ÇOK İHRACAT YAPTIĞIMIZ ÜLKE IRAK
-En fazla ihracat yapılan ürün kalemleri ve ülkeleri hangileridir?
Birinci pazarımız Irak. Sonrasında öncelikli pazarlarımız ABD, Almanya İtalya, Suriye, Suudi Arabistan’dır. Bizim açımızdan burada da çok güzel gelişmeler var. Şehrimizde çok ciddi bir ürün yelpazesi var. Örneğin halı tekstil hububat un makarna gibi… Aynı zamanda Türkiyenin en büyük makarna, üreticisi bizim bölgemizde. Dünyanın en büyük halı üreticileri bizim bölgemizde. Yani şöyle diyebilirim Türkiye’nin en büyük üreticileri bizim bölgemizdedir.
-Taşımacılıkta ciddi sorunlar vardı. Bu sorunlar çözüldü mü?
Dünyada taşımacılığın çözülebilmesi için bir şekilde inter model taşımacılığa önem vermemiz gerekmektedir. Doğru yerde doğru ürünün tercih edilmesi gerekiyor. sorunların çözülebilmesi için tek bir yere odaklanılmamalı her şeyle beraber ele alınarak çözülmesi gerektiği kanaatindeyim.
AMANOS TÜNELLERİ LOJİSTİK ANLAMDA ÇOK ÖNE ÇIKACAK
-Deprem sonrası İskenderun Limanında yaşanan sorun halen devam ediyor mu? Ne tür gelişmeler var? Aynı zamanda Mersin Limanıyla da ilgili sıkıntı var mı?
Bu iki liman bizim can damarımızdı. Depremden sonra bize alternatifler yaratmaya itti diyebilirim. Bu alternatifleri ama serüveni de iyi oldu bir bakıma. Farklı Limanlar oluştu. Limanların işleyiş biçiminin ne kadar efektif olup olmadığı tartışıldı. Fakat deprem sonrası bu iki bacak dediğimiz Mersin ve İskenderun limanları çok önemliydi. Sadece Gaziantep’e yaklaşık 30-35 bin ton ürün hareket ediyor ve bunlar çok ciddi rakamlar. Oradaki problemler başlangıçta çok kötüydü. Ticaretin ve üretimin en büyük enstrümanlarından bir tanesi Lojistik’tir. Ve bu süreçte lojistik ciddi anlamda sekteye uğradı. İskenderun ve Mersin limanlarına değinmek gerekirse ikisi de şuan çalışır durumda. Ve artı olarak faaliyete geçen ve geçecek olan limanlarımız var. İskenderun Körfezi önümüzdeki 15-20 yıl sonra ikinci bir körfez olacak. Amanos tüneli ise faaliyete geçtiği zaman lojistik anlamda öne çıkacak diye düşünüyorum.
TÜRK MALI HER ZAMAN KALİTELİDİR
Gaziantep, dolayısıyla da Türk ürünlerinin yurt dışındaki imajı nasıldır? Tercih edilen kaliteli ürünler arasında mı yer alır? Yoksa olumsuz bir imaja mı sahiptir?
İşin realitesi Türk malı ürün her zaman kalitedir. Üretim modellerimiz doğrudur. Fakat bizim üzerimizde farklı farklı yaptırımlar ve baskılar var. Bakarsanız bunu da garipsemiyoruz, sonuç itibari ile bu baskılar sayesinde bu noktaya geldik. Türkiye İhracatçılar Meclisi Tekstil sektör kurulu olarak Türkiye’de çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Uyulması gereken kurallara dahi kendi adıma söylediğim yegane şey bu kuralları başkaları istiyor diye değil, kendi üretimimiz, gelişimimiz ve insanlık için yaptığımızı düşünürsek bütün problem ortadan kalkacak.
BUNDAN SONRA BİZ BAŞKALARINI FASON ÇALIŞTIRABİLİZ
Türkiye bir tekstil ülkesi olarak bilinir. Emek ve enerji yoğun bir sektördür tekstil. Aynı zamanda da istihdam kaynağıdır. Ancak, tekstilin Doğu’ya, Uzakdoğu’ya kaydığı ifade ediliyor. Siz tekstilin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’de tekstilin geleceği asla ve asla karanlık değil. En iyi bildiğimiz işlerden bir tanesi bu. Şekil değişecek, yöntem değişecek fakat işin patronluğu bence bu ülkede kalacak. Yoğun emek isteyen işlerde bizim şansımız azalıyor maalesef. Türkiye’nin gelecekte çok daha başarılı işler yapacağına inanıyorum. Bugüne kadar bizi fason çalıştırdılar bu saatten sonra bizde başkalarını kendimize fason çalıştırabiliriz. Kim işini doğru yapıyorsa onu desteklemek orada yürümek lazım. Bir araya gelip çok daha güçlü projeler ortaya çıkarabiliriz.
Son yıllarda fabrikasını yurt dışına taşıyan ya da yurt dışına fabrika kuranların sayısında belirgin bir artış var mı? Özellikle son yıllarda Mısır’ın sanayi yatırımı açısından cazip olduğu söyleniyor. Bu konuda neler söylersiniz?
Açık ve net söylemek gerekirse bunun önüne geçemeyiz. Tamamlayan doğrulayan işler bunlar. Mısıra hammadde gitmiyor, Mısır’a final tarafı gidiyor. Bu döngüsel dönüşüm de devam edecek. Bu sektör bizim ülkemizden gidemez.
EN BÜYÜK YATIRIMI EĞİTİME YAPIYORUZ
İhracatta sürekliliği sağlamak için eğitim, dolayısıyla yetişmiş insan gücü çok önemli. GAİB bu anlamda neler yapıyor?
Çok fazla faaliyetlerimiz var. 6 yıldır özellikle bir akademi gibi çalışıyoruz. Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği olarak en büyük yaptığımız yatırımlar eğitim ve beşeri yatırımlardır. Kişisel gelişimden teknik bilgilere kadar hepsinin eğitimlerini vermeye çalışıyoruz. Onun dışında sertifikalı eğitimlerimiz de var.
Hükümetin ihracatı teşvik etmek için yaptığı çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Mevcutların yanında neler yapılabilir?
Çok fazla şey yapılabilir. Bir defa yeterli mi sorusu görecelidir diye düşünüyorum. Bizim şuanda devlet tarafından çok ciddi destekler var. Pazara girişte, fuarlarda, argede, ivonasyon ve dönüşüm tarafında çok önemli destekler var. İhracatçıya yapılacak en önemli desteklerden bir tanesi şuanda kur politikamızı ve finansman problemimizle ilgili farklı çalışmalar ve uygulamalar yapılabilir. Bizler tüketen değil üreten bir toplum olmalıyız.
GENÇLER, PARAYI DEĞİL BAŞARIYI HEDEF ALMALI
Genç girişimcilere, ihracatçı olmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Gençler benim her şeyim. Hedeflerine ‘’para kazanmayı değil işini doğru yapmak’’ kavramını koyarlarsa başarılı olacaklardır. Çok çabuk teslim olmamaları lazım. Sadece hayat işten ibaret değildir, gençlerin sosyal hayatlarının da olması gerekiyor. Eğer bir yerlerde bir şeyi değiştirip daha iyi yerlere getirecekseniz de yatırımı kadınlara ve çocuklara yapmalısınız.
Yükleniyor...